İçeriğe geç

Ertuğrul Fırkateyni Japonya’ya neden gitti ?

Ertuğrul Fırkateyni Japonya’ya Neden Gitti? Farklı Bakış Açılarıyla Bir İnceleme

Ertuğrul Fırkateyni’nin Japonya’ya gitmesi, hem Türkiye hem de Japonya tarihindeki önemli bir dönemeçtir. Ancak, bu olayın nedenini ve arkasındaki sebepleri tartışmak, aslında biraz daha derinlere inmeyi gerektiriyor. Hepimiz, belli başlı sebeplerle olayların arkasında farklı motivasyonlar ararız, değil mi? Kimisi rakamlara ve verilere odaklanır, kimisi ise olayların toplumsal ve insani boyutlarını ön planda tutar. Bu yazıda, Ertuğrul Fırkateyni’nin Japonya’ya gitme kararını iki farklı bakış açısıyla, yani erkeklerin veri odaklı ve kadınların toplumsal etkiler odaklı yaklaşımlarıyla inceleyeceğiz. Dilerseniz bu farklı bakış açılarını düşünerek, siz de görüşlerinizi bizimle paylaşabilirsiniz.

1. Erkeklerin Perspektifi: Veri ve Objektif Analiz

Erkekler, çoğu zaman olaylara objektif ve veri odaklı bakmayı tercih ederler. Ertuğrul Fırkateyni’nin Japonya’ya gitme sebebine bakıldığında, ilk göze çarpanlar, siyasi ve diplomatik ilişkiler. 1889 yılında, Osmanlı İmparatorluğu, Japonya ile ilişkilerini güçlendirmek amacıyla bir dostluk ziyaretine karar verdi. Dönemin Osmanlı yönetimi, Doğu Asya’daki bu ada ülkesine ekonomik ve kültürel bağları artırmak adına bir deniz filosu göndermeyi planladı. Hedef, Japonya ile güçlü bir ittifak kurmaktı.

Osmanlı İmparatorluğu’nun askeri gücünü simgeleyen Ertuğrul Fırkateyni, Japonya’ya yola çıktığında, arkasında büyük bir askeri delegasyon, diplomatik misyon ve stratejik hedefler vardı. Aslında bu ziyaret, sadece kültürel bir ziyaret değildi. Hem Osmanlı’nın dış politikasındaki değişim hem de Asya’da Japonya’nın giderek artan etkisi göz önüne alındığında, bu ziyaretin arkasındaki esas motivasyon da siyasi ve ekonomik ilişkilerin gelişmesine yönelikti.

Erkeklerin bakış açısında bu sürecin bir sonucu olarak, iki ülke arasında daha fazla ticaret, askeri ittifaklar ve denizcilik işbirlikleri bekleniyordu. Bu yönüyle, Ertuğrul Fırkateyni’nin Japonya’ya gitmesi tamamen pragmatik bir hamle olarak değerlendirilebilir. Ancak, ne yazık ki fırtınalar ve kötü hava koşulları nedeniyle gemi, Japonya’ya varamadan batmış ve bu olay, diplomatik ilişkiler açısından dramatik bir dönüşüme yol açmıştır.

2. Kadınların Perspektifi: Toplumsal ve Duygusal Etkiler

Kadınlar, olayları daha çok toplumsal etkiler üzerinden yorumlamaya eğilimlidir. Ertuğrul Fırkateyni’nin Japonya’ya yapacağı ziyaretin ardında sadece askeri ya da diplomatik bir amaç yoktur. O dönemde Japonya ve Osmanlı arasında kurulan ilişkiler, kültürel bir köprünün inşasıydı. Kadınların bakış açısından, bu ziyaret bir tür insani bağların, kültürel alışverişin ve iki toplumun birbirini daha iyi anlaması için bir fırsattı.

Ertuğrul Fırkateyni’nin Japonya’ya gitmesi, aslında Osmanlı halkı ile Japon halkı arasında duygusal bir bağ kurmaya yönelik bir çaba olarak da görülebilir. İki ülkenin halkları arasında benzer değerler ve kültürel kökenler olduğuna dair duygusal bir yakınlık vardı. Japon halkı, Osmanlı’yı sadece bir askeri güç olarak değil, aynı zamanda bir medeniyet olarak görüyordu. Ertuğrul Fırkateyni’nin Japonya’ya varamadan batması, bu kültürel ve insani bağların yarıda kalmasına yol açmıştı. Japon halkının Osmanlı’ya olan sevgisi, Ertuğrul Fırkateyni’nin batışından sonra daha da derinleşti. Japonya’daki “Ertuğrul Fırkateyni Anıtı”, bu duygusal bağın bir simgesidir.

Kadınların bakış açısında, bu olay aynı zamanda halklar arası empati ve anlayışın önemine vurgu yapar. Diplomasiden daha çok, iki ülke halklarının birbirlerine duyduğu saygı ve özlemi ifade eder. Japonların, Türklerin zorluklarına duyduğu anlayış ve karşılıklı sempati, bu olayın toplumsal etkileri üzerine düşündürür.

3. Sonuç: Diplomatik ve İnsanî Bir Bağ

Ertuğrul Fırkateyni’nin Japonya’ya gitme kararı, hem erkeklerin objektif veri odaklı yaklaşımıyla hem de kadınların toplumsal etkiler üzerinden bakılması gereken bir olaydır. Diplomatik ilişkiler ve ekonomik çıkarlar bir yanda dururken, bu olayın insani boyutları da oldukça derindir. Birçok kişinin gözünde, Japon halkı için Ertuğrul Fırkateyni, sadece bir askeri gemi değil, Türklerle kurulan dostluğun simgesi haline gelmiştir. Bu olay, bir tarafın zaferi ya da kaybı değil, iki halkın birbirine duyduğu saygının ve merhametin hikayesidir.

Sizce de tarih, bu tür olaylarla şekillenmiyor mu? Bir insanın gözünden sadece rakamlar ve veriler değil, duygular ve toplumsal bağlar da önemli değil mi? Bu konuda ne düşünüyorsunuz?

4 Yorum

  1. Su Su

    Kushimoto açıklarında tayfuna yakalanan Ertuğrul Firkateyni 1890’da kayalara çarparak battı. Kazadan sadece 69 denizci kurtulabildi, Amiral Osman Bey de dahil diğer mürettebat hayatını kaybetti. Ertuğrul Fırkateyni ‘nin trajik sonu Türk-Japon halklarını yakınlaştırdı. Ertuğrul Fırkateyni Faciası, 4.07.2017 – Tokyo Büyükelçiliği mfa.gov Mission ShowInfoNote mfa. Kushimoto açıklarında tayfuna yakalanan Ertuğrul Firkateyni 1890’da kayalara çarparak battı.

    • admin admin

      Su!

      Yorumlarınız yazının yapısını sağlamlaştırdı.

  2. Yalçın Yalçın

    Sovyet Mareşal Aleksandr Vasilevski’nin yönetimindeki bu operasyon daha sonra “Ağustos Fırtınası” olarak da adlandırılmıştır. ABD’nin attığı atom bombalarının üzerine Sovyetlerin Mançurya’yı ele geçirmesi , Japonya’nın teslim olmasının nedenlerinden birini oluşturdu. Japonya Anayasası’nın 9. maddesi gereğince Japonya de jure olarak silahlı kuvvetlere sahip değildir .

    • admin admin

      Yalçın!

      Önerilerinizle yazı daha doğal bir akış kazandı.

admin için bir yanıt yazın Yanıtı iptal et

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

beylikduzu escort beylikduzu escort avcılar escort taksim escort istanbul escort şişli escort esenyurt escort gunesli escort kapalı escort şişli escort
Sitemap
partytimewishes.netbetexper güncel girişbets10