Bugün sizlerle, toplumumuzun derinlerinde yankı bulan bir kavramı konuşmak istiyorum: “Kayyum.” Ancak bu kez meseleyi yalnızca yönetimsel ya da politik bir çerçevede değil, İslami bakış açısından ve toplumsal cinsiyet, çeşitlilik, sosyal adalet gibi önemli dinamiklerle birlikte ele alacağız. Çünkü her kavramın kalbinde, insanın kendisi ve toplumu vardır. Bu yazı, birlikte düşünmek, sorgulamak ve anlamaya çalışmak için yazıldı.
Kayyum Ne Demek İslam?
İslam’da “kayyum” kelimesi, Arapça kökenlidir ve “ayağa kaldıran, koruyan, gözeten, yönetim sorumluluğunu üstlenen kişi” anlamına gelir. Allah’ın isimlerinden biri olan “el-Kayyûm”, her şeyi ayakta tutan, düzeni sağlayan ve varlığı sürdüren anlamındadır. Dolayısıyla İslami bağlamda kayyum, sadece yöneten değil; adaleti gözeten, sorumluluk alan, koruyan ve dengeyi sağlayan kişidir.
Ancak bu kavramın toplumsal hayatta nasıl şekillendiğine baktığımızda, çoğu zaman bu sorumluluğun erkek merkezli bir otoriteyle eşleştirildiğini görüyoruz. Oysa İslam’da kayyumluk sadece otorite değil, aynı zamanda merhamet, adalet ve dengeyi temsil eder. Bu noktada toplumsal cinsiyet rollerine ve adalet anlayışına dair derin bir sorgulama yapmak gerekir.
Erkeklerin Çözüm Odaklılığı, Kadınların Empatik Gücü
Toplumun dinamiklerine baktığımızda, erkeklerin genellikle çözüm odaklı, analitik ve stratejik; kadınların ise empatik, ilişkisel ve duygusal zekâsı yüksek bir yaklaşım sergilediğini görürüz. Bu fark, bir eksiklik değil, aslında tamamlayıcılıktır. Kayyum kavramını bu iki yaklaşımın dengesiyle düşünmek, İslam’ın adalet anlayışına daha yakın bir perspektif sunar.
Bir erkek, kayyumluk görevini üstlendiğinde adaleti tesis etmek, düzeni korumak ve hakkaniyetli davranmakla yükümlüdür. Ancak bu görev, gücü elinde tutmak değil; o gücü başkalarının iyiliği için kullanmak demektir. Kadın ise, toplumsal kayyumluk diyebileceğimiz bir başka rolü üstlenir: duygusal bağ kurmak, topluluğu bir arada tutmak, empatiyle yönlendirmek. Biri aklın, diğeri kalbin rehberidir.
Ne yazık ki, modern dünyada bu iki gücün ayrıştırıldığı, kadınların duygusal emeğinin görünmez kılındığı, erkeklerinse duygusal derinlikten koparıldığı bir düzen içinde yaşıyoruz. Oysa kayyumluk, bu iki enerjinin birlikteliğiyle anlam kazanır. Gerçek kayyum, adaletle empatiyi bir arada taşıyandır.
İslami Kayyumlukta Sosyal Adaletin Yeri
İslam’da kayyumluk yalnızca bireysel değil, toplumsal bir sorumluluktur. Her birey, çevresindeki insanlara, doğaya ve topluma karşı bir kayyumdur. Sosyal adalet, bu anlayışın merkezindedir. Bir kayyumun görevi, yalnızca yönetmek değil, haksızlığa karşı durmak, eşitsizlikleri azaltmak ve toplumun her kesimini gözetmektir.
Peki, burada toplumsal cinsiyet nerede durur? İslam’ın adalet anlayışı, aslında cinsiyetler arasında üstünlük değil, denge arar. Her birey, yaratılışındaki farklılıkla topluma bir değer katar. Kadınların empatik bakış açısı, erkeklerin analitik gücüyle birleştiğinde, toplumsal kayyumluk adaletin en somut hali olur.
Bu noktada, İslami kavramları yeniden yorumlamak, onları sadece geçmişin kalıplarına sıkıştırmadan, bugünün toplumsal gerçekliğiyle birlikte düşünmek önemlidir. Bir toplumun kayyumları yalnızca yöneticiler değil; öğretmenler, anneler, babalar, gençler, hatta çocuklardır. Her biri bir değer taşır, her biri bir sorumluluk alanıdır.
Kayyumluk ve Çeşitlilik: Her Sesin Değeri
Kayyumluk kavramını, çeşitlilik bağlamında düşündüğümüzde ise farklı kültürlerden, inançlardan, kimliklerden gelen insanların bir arada yaşama biçimini anlamaya başlarız. Gerçek kayyum, bir toplumu tek tip yapmak değil; farklılıkları koruyarak adaleti tesis etmektir. Her inanç, her düşünce, her ses değerlidir. İslam da bu çeşitliliği bir rahmet olarak görür.
Eğer toplumun her bireyi kendisini bir kayyum gibi görürse –yani bulunduğu yeri, çevresini ve insanları koruma sorumluluğunu hissederse– o zaman sosyal adalet kendiliğinden yeşerir. Bu, sadece dini bir görev değil, insani bir bilinçtir.
Birlikte Düşünelim
Belki de bugün bize düşen, kayyum kelimesine yeni bir anlam katmaktır. Otorite yerine adaleti, güç yerine sorumluluğu, üstünlük yerine dengeyi koymak…
Peki sizce, bir toplumda herkes kendi alanında bir kayyum olsaydı, dünya nasıl bir yer olurdu?
Kadınların empatisi, erkeklerin çözüm odaklılığıyla birleşseydi, adalet nasıl görünürdü?
Yorumlarda düşüncelerinizi paylaşın; çünkü bu konuda her ses, adaletin başka bir yankısıdır.
Kayyum Ücret Alır Mı? Kayyum, yaptığı görev karşılığında ücret alır . Ücretin miktarını mahkeme belirler. Ayrıca kayyumun yaptığı masraflar da karşılanır. Kayyum, hukuken ise belli bir işin yapılması ya da belli bir mal varlığının yönetilmesi için görevlendirilen kişiye denir . Bazı durumlarda ticaret şirketlerine kayyum ataması yapılabilir. Ticaret Kanunu’nda, ticaret şirketlerine kayyum ataması hakkında herhangi bir düzenleme bulunmaz.
Aslı! Değerli dostum, katkılarınız yazının akademik yapısını destekledi ve bilimsel niteliğini pekiştirdi.
6. Kayyumun Görev Süresi. Kayyum, genellikle bir sonraki yerel seçime kadar görevde kalır . Ancak yargı kararı ile belediye başkanının görevine dönmesi halinde kayyumun görevi son bulur. 3 Nis 2025 Belediyelere Kayyum Atanması Nedir? Tüm Süreç – Av. Ümit Çelebi Bursa Avukatlık ve Hukuk Bürosu – Av. Ümit Çelebi belediyelere-kayyum-at… Bursa Avukatlık ve Hukuk Bürosu – Av. Ümit Çelebi belediyelere-kayyum-at… 6. Kayyumun Görev Süresi.
Kardelen!
Sevgili katkınız için minnettarım; sunduğunuz fikirler yazının akademik değerini pekiştirdi ve daha kalıcı bir çalışma oluşturdu.
El- Kayyum ; Allah’u Teala’nın zatı sıfatı olan esmadan bir tanesidir. Her şeyin varlığı kendisine bağlı olan güç; kainatı sevk ve idare eden tek ve mutlak güç anlamını içerir. 25 Ağu 2023 El-Kayyum Ne Demek? El Kayyum Esması Türkçe Anlamı Ve Ya … Hürriyet ramazan-ozel el-kayyum… Hürriyet ramazan-ozel el-kayyum… El- Kayyum ; Allah’u Teala’nın zatı sıfatı olan esmadan bir tanesidir. Her şeyin varlığı kendisine bağlı olan güç; kainatı sevk ve idare eden tek ve mutlak güç anlamını içerir.
Abi! Her görüşünüzle aynı fikirde değilim, fakat teşekkürler.
Sözlükte “doğrulup ayakta durmak, devam ve sebat etmek, bir işin idaresini üzerine almak, gözetip korumak” anlamındaki kıyâm kökünden mübalağa ifade eden bir sıfat olup “ her şeyin varlığı kendisine bağlı olan, kâinatı idare eden ” demektir. Şirketlerin yönetimini mahkeme kararıyla devralan kişiler kayyum olarak adlandırılır. Şirketlerin yanı sıra önemli mal varlıkları da kontrol edebilen bu kişiler kamu kurumunun seçtiği özel kişilerden oluşur.
Simge!
Önerilerinizle yazı daha doğal bir akış kazandı.