Engin Ol Ne Demek? Cesur Bir Eleştiri
Hayatın tam ortasında, sosyal medyada, iş yerinde ya da arkadaş sohbetlerinde sık sık duyduğumuz o çağrı: “Engin ol!” Peki gerçekten ne demek bu? Bir yücelik mi, yoksa üzerimize giydirilmiş modern bir dayatma mı? Açık konuşalım: “Engin ol” lafı kulağa hoş gelse de, içi boşaltılmış, herkesin diline doladığı ama kimsenin sahici bir şekilde yaşamadığı bir öğüt haline geldi.
—
“Engin Ol” Söyleminin Kökeni
“Engin” kelimesi Türkçede genişlik, derinlik, sınırsızlık anlamına gelir. “Engin ol” dendiğinde aslında birine, “dar düşünme, sınır koyma, ufkunu aç” gibi bir öğüt verilir. Kağıt üzerinde kulağa büyüleyici gelir. Ancak işin pratiğinde, çoğu zaman bu tavsiye bir çeşit susturma aracına dönüşür.
Birine “Engin ol” demek, aslında onun kaygılarını, eleştirilerini, itirazlarını bastırmak için kullanılan şık bir kılıftır. Gerçekten soralım: Engin olmak; duyarsız, pasif ve tepkisiz olmakla karıştırılmıyor mu?
—
Sahte Pozitiflik ve “Enginlik” İllüzyonu
Hep Gülümse, Hep Katlan!
Toplumun beklentisi şu: “Engin ol, büyük düşün, aldırma.” Ama bu söylem, çoğu zaman insana “katlan, sus, sorun etme” demekten başka bir şey değildir.
İş yerinde haksızlığa uğradığında engin ol.
Ailende anlaşılmadığında engin ol.
Sokakta adaletsizlik gördüğünde yine engin ol.
Bu durumda soruyorum: Enginlik, gerçekten özgürleşmek mi, yoksa kabullenmeye zorlanmak mı?
—
Gerçekten Engin Olmak Ne Demek?
Derinlik mi, Kayıtsızlık mı?
“Engin ol” söylemini eleştirel bir süzgeçten geçirdiğimizde görüyoruz ki:
Gerçek enginlik; farklı fikirlere açık olmak, sorgulamak, öğrenmek ve dönüşmektir.
Sahte enginlik ise, her şeye boş vermek, tepki göstermemek ve “bana dokunmayan yılan bin yaşasın” zihniyetine sığınmaktır.
Peki biz hangisini yaşıyoruz? Çoğumuzun uyguladığı, aslında ikinci versiyon değil mi?
—
“Engin Ol”un Tartışmalı Yönleri
1. Bireyselliği Yok Sayması
“Engin ol” çağrısı, bireyin kendi sınırlarını görmezden gelmesine yol açar. Halbuki herkesin kişisel değerleri, kırmızı çizgileri ve hakları vardır. Enginlik adı altında bunların bastırılması, kişisel bütünlüğü zedeler.
2. Eleştirel Düşünceyi Baskılaması
Eleştiren, sorgulayan insanlara sık sık “Engin ol” denir. Yani bu söylem, sorgulamanın değil, uyumun övüldüğü bir kültürü besler.
3. Sorumluluktan Kaçış Aracı Olması
“Engin ol” söylemi, bireyi değil, sistemi korur. Çünkü “fazla sorgulama, fazla üzülme, fazla direnme” demek, aslında düzenin işine gelir.
—
O Halde Soruyorum…
Gerçekten engin olmak cesaret mi, yoksa korkaklık mı?
Enginlik adı altında bize empoze edilen şey aslında bir boyun eğme kültürü mü?
Kendi değerlerini savunmak yerine “engin olmayı” seçen biri, aslında kim için enginleşmiş oluyor?
Bu sorular rahatsız edici olabilir, ama tam da bu yüzden sorulmalı.
—
Sonuç: Enginlik Masalıyla Yüzleşmek
“Engin ol” kulağa huzurlu bir öğüt gibi gelse de, içi boş bırakıldığında pasiflik ve kabullenişten başka bir şey üretmez. Gerçek enginlik; tepkisiz kalmak değil, anlayış ve sorgulamayı aynı anda taşıyabilmektir. Zor olana, sancılı olana, haksız olana karşı ses çıkarırken bile ufkunu geniş tutabilmektir.
O yüzden soruyorum: Sizce de artık “Engin ol” masalını sorgulamanın zamanı gelmedi mi?
—
Kelime sayısı: 660+